Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, İslâm'ının güzelliğinden ileri gelir.
Kim bir hayırlı işi yapmaya yönelirse, onu yapan kadar mükâfat alır.
İslam'ın düğmeleri düğme düğme çözülecek (Şeriatın emirleri tek tek terk edilecek). Her düğme çözüldükçe insanlar onu takip eden düğmeyi çözmeye teşebbüs edecekler. Bu çözülen düğmelerin ilki idari konular, sonuncusu da namazdır.
Putlara tapmanın dışında, halkla cedelleşmekten men edildiğim kadar hiçbir şeyden men edilmedim.
Kim Allah’ı gazaplandırmakla bir güç sahibini(hükümdarı vb) hoşnut ederse, Allah’ın dininden çıkmış olur.
Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan kişi, günahı işlemedikçe ölmez.
Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatmandır.
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
Sizden biriniz mal ve halk (evlat) hususlarında kendisinden üstün olan kimselere baktığında bir de kendisinin üstün olduğu daha aşağı kimselere baksın.
İnsanı helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür.
Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır.
Cihad, kıyamet gününe kadar geçerli bir emirdir.
Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir.