Akıllı kişi nefsine hâkim olup ölümden sonrası için iş yapandır. Açız(akılsız) kişi ise nefsini arzularına tabi kılıp sonrada Allah'a karşı Temennide bulunandır.
Şu dört şey kime verilirse, dört nimetten mahrum kalmaz:
Sabırlı ve temkinli davranmak Allah’tan; acele etmek ise şeytandandır.
Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
Amellerin en hayırlısı sevdiğini Allah için sevmek buğzettiğine de Allah için buğzetmektir.
Fuhuş yeryüzünde yaygınlaşınca yer sarsıntıları (depremler) olur. İdareciler halka zulüm ve haksızlık yaptıklarında yağmurlar kesilir (Kuraklık ve kıtlık başlar). İslam toplumunda yaşayan gayr-ı müslimlere verilen sözler (taahhütler) yerine getirilmediğinde de düşman, Müslümanlara galip gelir.
Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın" buyurmuştur.
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.
Allah(cc)’a iman ettikten sonra en üstün akıl, bir hakkı terk etmeden, halkla geçinebilmektir.
İman ikiye ayrılır; yarısı sabır ve yarısı da şükürdür.
Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık için savaşan bizden değildir.
Yönetimlerini bir kadının eline veren toplum hiçbir zaman kurtuluşa eremez.
Daha vakti var, ilerde yaparım demek, şeytanın mü’minlerin kalplerine bıraktığı bir vesvesedir.
Siz iffetli (namuslu) olunuz ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar. Anne babanıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler.
Bilgisizler içinde bir bilgili, ölüler içinde bir diridir.
Cennet (nefse ağır geldiği için) hoşlanılmayan şeylerle, cehennem de şehvete hitap eden şeylerle kuşatılmıştır.
Yıldızlar (denizlerde yolunu kaybedenlerin) boğulmaktan emanda kalmalarına (kurtulmalarına) vesiledir; benim Ehl-i Beyt’im ise ümmetimin ihtilaftan emanda kalmalarına vesiledir. Bu yüzden Arap’tan bir kabile onlarla muhalefet ederse ihtilafa düşer ve şeytanın hizbinde yer alır.