Yanlış insana misafir olduysan; kalmayı değil, kalkmayı bileceksin!
Karanlıkların prensi olmuşum, alacakaranlık kuşağında. Bende sabah olmaz, Bende güneş doğmaz, Ben isyankarım, asla safsata ile işim olmaz.
Acıtmasın seni hiçbir söz, ben söylemediğim sürece. Acıtacaksa içini söyletme beni.
Sensiz geçen yüzyıl değil, seninle geçen bir gün, bir an benim olsun yeter.
Çok dengesizsin dedi. Sol tarafıma çok yüklendin, ondandır dedim!
Demek ki ayrılığa hüküm giymiş bu yürek; o zaman ölmek için ölesiye yaşamak gerek.
Ağlama sakın değersizlere. Değer verdiklerin seni ağlatıyorsa da boş ver hiç değer verme.
Sustum! Suskunluğum, susturana armağan olsun. Ağladım! Gözyaşlarım ağlatana haram olsun.
Seninle her yer cennet diyen sevgilim, ÅŸimdi hangi cehennemdesin!
Senin peşinden koşarken hep itildim, kakıldım, hor görüldüm senin tarafından. Sadece ben seni sevdiğim için senin eserinim.
Bizi arama lüks meyhanelerde, biz dost şarabı içenlerdeniz. Bize dost, arkadaş nedir diye sorma, biz onlar için ölüme gidenlerdeniz.
Evet! Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim, geçmişimden!
Kader deyip çekip gittin. Sen suçlu değilsin de, kader mi suçlu ey zalim.
Kendime yakışanı severim ben. Herkese yapışanı değil.
Biz kimleriz diye sorma, biz hayata boş vermişlerdeniz. Bize hayat nedir diye sorma, biz hayat deryasında yüzenlerdeniz.
Bir gün sen de beni ararsın. Bir hasret seni yakar, deli bir özlem sarar ağlarsın. Geri dönmek istersin, eski bir şarkı yakar birden, gözlerin dolar ağlarsın elimde değil unutmak seni, kaçsam da kovalar anılar beni. Boş hayallere sarılır gibi kolay mı unutmak bir anda seni.
Sen ‘peki’ dedikten sonra cevap vermeyen erkek niye yaşar ki? Tamamen oksijen israfı!
Serseri bi kayboldu mu onu kimse bulamaz, şimdi anlıyorsun ya, şehirlerin asi kızı hiç kimse serseri gibi sevipte aşık olamaz
Amaçsız sevinçler, üzüntüler, insanlar gerçekten anlamsızlıklar içinde yok oluyor.
Nefes benim ise yüreğim senin olsun. Ben zehir içeyim su senin olsun.