Hayatın en acımasız şartlarında bile yüzümüzden tebessümü eksiltmedik biz insanları insan olduğu için sevdik.
Yalnızlık ıssız odalarda ruhunu sarar. Gönül kimsesiz yapamaz sevebileceği bir dost arar. Taşın kalbi yoktur ama onu bile yosun sarar.
Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü ise yürekler.
Dünya kadar derdim olsun senin gibi yarim olsun. kavuşmaya zaman yoksa öbür dünya bizim olsun para şöhret elin olsun.
Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.
Sevgime ihanet eden sevgiliyi kurşuna dizerken titrerse elim, o titreyen ellerimi kesmezsem namerdim.
Tatlı dilin benim olsun. Sensiz geçen yüzyıl değil, seninle geçen bir gün benim olsun aşkım.
Eğer bir gün ağlaman gerekirse başını dik tut ki, gözyaşların seni ağlatan kişi kadar alçalmasın.
Utanmasalar, kursağımızda bıraktıkları hevesi bile dönüp geri isteyecek insanlar var.
Madem ayrılığa hüküm giymiş bu yürek ; O zaman ölmek için yaşamak gerek.
Kırılan kalbimin parçalarını toplaya bilirim yine. Sırf senin için, ayaklarına batmasın diye!
Terk edilirken görüşürüz kelimesi kadar, acıtan bir şey yoktur hayatta. Öldürdüğü yetmezmiş gibi, bir de umut verir!
Anladım ki; benim içimi cız ettiren, ona vız geliyor.
Fazla değer vermeyeceksin karşındakine, güvenip ihanet ettiğinde haline üzülüp ağlama diye.
Garip değil mi yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler, aslında arkandan vuracak kadar yüzsüzler!
Gönül kimsesiz yapamaz sevebileceği bir dost arar. Taşın kalbi yoktur ama onu bile yosun sarar
Divaneyim aşkından, sokaklar evim olmuş. Adam gibi sever, bana bir adım gelene ben on adım giderim. Dinle sosyete gülü dinle, zannedersin ki aşıklar ağlamaz.
Serseriyim sokaklar evim, serseriyim adam gibi severim, bana bir adım gelene ben on adım giderim. Dinle cici kız dinle zannedersin ki serseri ağlamaz.