Aşk bir su damlası olsaydı okyanusları, bir yaprak olsaydı bütün ormanları, bir yıldız olsaydı tüm kainatı sana vermek isterdim... Ama, sadece seni seven kalbimi verebiliyorum...
Yaşamanın son olduğu yerdeyim yani seninle birlikteyim´Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine aşık oldun mu ? Olsan bilirdin aşkın ne olduğunu…
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın…
Hüzün yakışmıyor bu aşka gülüm. Hüzün yakışmıyor ama: Gece sen yoksun ve ben buradayım.
Sahi neydi o kural! Sevince mi kaybediyorduk? Kaybedince mi seviyorduk…
Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine ! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.
Ve diyeceğim ki; Aşk güzel şey vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece.
Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim... Sevilmeyi her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim...
Kalp midir insana sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Herkesin bir umudu vardır, bir savaşı, bir kaybedişi, bir acısı, bir yalnızlığı, bir hüznü, çünkü; Herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı.
Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim. Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.
Bir gül olmak isterdim neden mi... Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için...
Sen benim en kıymetlimsin, En güzel vazgeçilmezimsin. Sevmekle bitmeyenimsin, Sen benim hakikatlimsin. En derin, en içimdesin, Sen benim en güzel derdimsin
Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.
Açık çay içerdi hep, demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, Öyle derdi… Cemal Süreya
Seni ne zaman unutacağımı sorma çünkü ne zaman öleceğimi bilmiyorum…
Birinin gözlerine bakmak, onun rüyalarına girmeyi göze almak demektir. Sevmeye kabiliyetin yoksa o gözlere bakmayacaksın.
Sesine mevsimlerin eğildiği, gözlerine baharın ağladığı, ağlar gibi gülmeni, dokunuşlarımla gülecek gibi duran yüzünü özledim...
Ay ışığının aydınlattığı bir kumsala küçük bir dal parçasıyla seni seviyorum yazmak isterdim... Ama sen hırçın bir dalga olup silersin diye yazmaktan korktum...
Her gün sevda çekip gülünmüyor değil mi... Bir güzelden başkası sevilmiyor değil mi... Hani bensiz olurdun, olunmuyor değil mi... Seni unuttum deme,unutulmuyor değil mi...