Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de...
Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil.
Kalp ruha der ki :Ben severim, aşık olurum;ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir : Sen yeterki sev.
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma ...herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.
Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de...
Sanmayasın ki; aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder.
Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
Diyorlarki Dost acı söyler? Acıyı söyleyene Dost denilmez ki.!Seni sevmeyen acı söyler Dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.
Ey İnsan kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma ...herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
İnsanoğlunun edepten nasîbi yoksa, insan değildir. İnsan ile hayvan arasını ayıran edeptir...
İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden...
Kalp ruha der ki :Ben severim, aşık olurum;ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir : Sen yeterki sev.
Bana yalanlar söylese yetinecektim, Ama yalan söyledi.
İnsanın yininde “ameliyat” yapmak için onu bayıltmak gerekir. Ruhunda yapmak için ayıltmak.
Sevgi’den ad yapılıyor. Mutlu’dan ad yapılıyor.