Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık.
Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz ya da bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boğun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.
Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük adamları.
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.
Zulme dayalı tüm saltanatlar yıkılacaktır! Sen babanın oğluysan bende Allah’ın kuluyum.
Daha önce acı çekmiş biriyle birlikte olun! Çünkü onlar mutluluğun değerini iyi bilirler.
Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı, uykusu olanlar geceyi beklerdi. Ölüm beni çağırıyor.
Sevgili, yetmiyor “sevgili” sözü tek başına. Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu. Oysa ben “sevgili” derken neler düşünüyorum bilsen.
Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim; sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye. Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim; yağmur yağsın bulut yok olsun diye. Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim; güneş açsın karlar erisin diye. Ve dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim; onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.
Gülümsüyorum! Çünkü biliyorum ki; gülümsemek dostlarıma karşı sunduğum en iyi ikram, düşmanlarıma karşı en asil darbedir.
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasını.
Bir kıvılcım düşer önce, Büyür yavaş yavaş, Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş.
Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır.
İnsanı yaşatan içimizdeki hayat böceğidir. O ölürse hayatımızında tadı biter.
Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al.
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadın mı? Bir garibanın elinden tutupta hiç kadere rest çektin mi?
Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, Ben her gün azraillen dans ediyordum!