Gün doğdu uyandık statlara dayandık, Beşiktaş’ın uğruna bayraklarla donandık...
1903'de doldu yürekler, yer siyah gök beyaz şampiyon Beşiktaş...
Bu sene şampiyon görelim sizi, ölmeden mezara koymayın bizi... Korkutmaz bizleri musalla taşı, ölümüne seviyoruz Beşiktaş'ı...
Gel gündüzle gece olalım, gel gökyüzünde yıldız olalım, seninle şampiyonluklara koşalım... Haydi bastır Kara Kartal'ım...
Bazen hüzün, bazen keder senin sevgin bir ömre bedel... Beşiktaş sen bizim gururumuzsun...
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
En zor en imkansız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.
Bir köle olarak yaşamaktansa, özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir.
İdam sehpasında bir mahkum yaşamayı ne kadar çok istiyorsa; Bende seni o kadar çok seviyorum.
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin. Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan.
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
Biz, önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık.
Ülkemden ayrılışım, özgür olmak, yaşamak istediğimden ötürü değil,özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katılabilmek içindir.
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin.
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk.
Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.
Sizi, kendi yarattığınız sosyal-siyasal çelişmeler içinde, döktüğünüz ve dökeceğiniz kanlar içinde boğacağız. Bizim ülkemize dönme hem de zaferle dönme umudumuz ve güvenimiz vardır. Ama sizler bir gün kaçacak ve bir daha dönemeyeceksiniz. Beyaz Ruslar’a bakın, Kral Faruk’a, Şah’a, Somoza’ya bakın ve halkın geleceğini görün.
Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı, Uykusu olanlar geceyi beklerdi. Ölüm beni çağırıyor.