Kim istemez ki mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın?
İki şey: aşk ve şiir mutsuzlukla beslenir biri biri ona dönüşür.
Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.
Hayatımda ilk kez birisi bana kendine çok dikkat et dedi sadece. Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde.
Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.
Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan.
Çok günah işledim, korkuyorum. Ayaklar altına al beni anne! Cennete gitmek istiyorum.
Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim..
Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa. Dörtnala sevişmek lazım.
Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
İki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Bir kez daha diyeyim: özenle katlanmış bir mendil gibisin sil beni nolur kırk yıllık kirim pasım gitsin.
Sözcükler değişiyor, anılar sözcüklerini değiştirmiyor.
Benimsin demeden önce, seninim demeyi bilmeli insan.
Karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti çünkü iki kişiydik.
Aklıma bile gelmiyorsun artık.. O kadar kalbimdesin ki.
Önemli olan hastalıkta sağlıkta değil, yalnızlıkta yanımda olman.