Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim. Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm. Bazen karanlık gökyüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de göremediğim masum bir melektin. Ben ise seni senden habersiz seven biriydim.
Her sabah doğan güneş bir sabah doğmaz oldu, elleri ellerimden kayıp giden yıldız oldu, giderken bıraktığı tüm renkler siyah oldu.
Acı olan kaderimde mutlu olmak istedim sevgisiz yüreğimde bir ışık olursun diye bekledim.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım artık. Değmeyenlere üzülmüyorum ki ben, Üzüldüğüm şey; değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.
Umutlar da yiter, düşlerin ardından. Gülüşler de tükenir, gidenin ardından.
Unuttuğum bir şey olursa hatırlat demiştin, söyleme sırası geldi. Sen insansın.
Uyanmak istemiyorsan, berbat bir hayatın vardır. İşin ilginç yanı uyuyamıyorsan da, berbat bir hayatın vardır.
Çoğu zaman kendimden nefret etmeme sebep oluyorsun.
İnsan sandım seni yüreğimi verdim yetmedi duygularımı hayallerimi sevdamı verdim. Ama ne yaptın sen anlamadın, var olan her şeyi kirlettin adam sanmıştım seni. Bitti sana itimadım kayboldu duygularım çıkma karşıma bir tekmede ben atarım.
Bazen parmak uçlarına kadar üzer mi hayat adamı. Üzüyor işte.
Seni kaybetmeye başlasam, kendimi kazanır mıyım? Peki ne olmalı son cümlem, hoşça kal mı? Gitme kal mı?
Ve aşk bir köşe başında dilenir oldu, Allah rızası için biraz sadakat.
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim, gidenin ardından beddua edemeyen bir dilim var. Bu yüreği namussuz büyütmedim. Sana en kötü sözüm git başkasıyla mutlu ol olurdu ama kusura bakma, bunu diyecek kadar da az sevmedim ben seni.