Kim bilir, masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de
Gün gelir o "yanındayım her zaman" diyenler bile arkandan el sallarlar.
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata; varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şimdi o yüreğindeki aşkı yavaşça yere bırak ve uzaklaş. Namlusunda ihanet oldukça aşk sana yakışmıyor.
Gül filizlendiği günden itibaren güneşe aşıktır her ne kadar güneş her gece ayın görkemine kapılıp gülü bıraksa da, gül yıldızlara kanıp güneşi unutmaz
An gelir insan gülerken ağlarmış gözyaşları sel olup kalbine akarmış kahkaha bir maske derler bilir misin? İnsan sevdiğinden ayrılınca bu maskeyi takarmış.
Vaktinden önce çiçek açmaz rüzgâra kelepçe vurulmaz bende sen bitmedikçe veya bende ben ölmedikçe sana olan bu sevgim bitmez.
Her gün sevda çekip de gülünmüyordeğil mi? Bir güzelden başkası sevilmiyor değil mi? Hani bensiz olurdun, olunmuyor değil mi?
Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim bir gün, bu ayrılık şarkılarını kurşuna dizeceğim, seni benden ayırdığı için kaderimi mahkemeye vereceğim.
İnsana en çok ne koyar bilir misin? Sen ona tüm hayatını hediye etmişken, onun kendisini başkasına hediye etmesi.
Çok havalı olsan da gülüm havan bir gün sönecek hayatındaki yalan sevgiler gibi balon misali.
Esrarlı tohumun toprağa karıştığında hasretin gözyaşlarımla buluştuğunda bu sigaradan her duman aldığımda inan ki; aklımdasın.
Mutluluğumuz kimin canını acıtıyorsa, onlara sesleniyoruz: durun daha, yeni başladık.
Aman Allah’ım çok hızlı seviyorum çok da hızlı tekme atıyorum sevgilere, çok zengin kalbim, durmuyor ki yerinde.
Senin aşk diye üzerine giydiğin elbisenin terzisiyim ben.