Sen sigara dumanın altında yana yana en sonunda kül oldun, sen kibritin hiç yanmayan ucundan birinin hayatından geçmiş oldun.
Yarım kalan hikâyeydik demiştin. Biz daha kitap olamadık ama çok sattı ihanetin.
Hep kalanlara gidenleri kattım bir gün yerine geçemediler o kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
Bir umuttu yalnızlık bir şeyleri paylaşamamaktı belki, gözler dalıp giderken, yaralı bir serçeye ağlayan bir buluttu belki de, bu belki belkilerle dolu bir hayattı.
Bir güzel şenlik yeriydik seninle biz, yalanlar söyledin aşkımıza ve dağıldık. Gecenin bitişi gibi.
Kendi yolumda gidiyorum artık sevgiliden dosttan uzak yarınlarıma koşuyorum kendimle ihanetten aldatılmaktan uzak yarınlarıma gidiyorum kendimle.
Yağan yağmurlarda ismini yazdım buğulu camlara göz bebeklerimde hayalini izledim sessizce ve aklımdan gitmedi ihanetinin bedeli sensiz gecelerimde lanetim sana.
İhanet bu adı saklı aşıkların sözlerinde, yalnız kalınca anlarsın ihanetin saatlerini.
Ben sensizdim. Akşamın yaklaştığı saatlerde kahrolursun görme ağladığımı başlayan düşü şafakla birlikte dağıtır ansızın her gün batımı.
Ömrümden yıllar geçse de aşkların en güzelini şu garip hayatımda hissetsemde senin ihanetin kalbime kazınmış bir kere sevemez bu yürek kimseyi bile bile.
Seni sordum sokak lambalarına; bekleme boşa gelmez dediler boynumu büküp de baktım onlara, halime bakıp zavallı dediler.
Aslında onu değil onun bizde yarattığı güven duygusunu severiz. Ve asıl içimizi acıtan, onun gidişi değil o güveninin yitişidir.
Sana ihanetin adını sorduğumda bana adı yoktur demiştin. Bende sana son sözümü söylüyorum unutma ihanetin adı yoksa affı da yoktur.
Giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir, ben gideni değil giden beni kaybetmiştir.
Dünyanın bu kadar küçük olduğunu ispatlarken ilk olarak seni dünyalar kadar seviyorum dediler, sonra da arkalarına bakmadan çekip gittiler.
Sızlıyor be doktor. Aşk denince kalbim dost denince sırtım.
Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur. Ben zamanında ona güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum vardır.
En büyük kazığı dostlarından yersin, çünkü savunma sistemleri, düşmanlara karşı kurulmuştur, dostlara karşı değil.
Aşkı değil nefreti sevdim seninle. Sadece gülmeyi değil ağlamayı da öğrettin ihanetinle.
Ben cümlelerimle yokluğuna hayat vermeye çalışıyorken, sen varlığınla bir başkasının cümlelerinde hayat buluyormuşsun meğer.