Doğan güneşi bana doğsa, her mutluluk beni bulsa, bütün dünya benim olsa sensiz hayat yaşanmıyor.
Güneşin bile buz tuttuğu bir yerde, eğer ateş görürsen, bil ki o ateş senin için yanan kalbimdir.
Hep bir yıldız olmanı bekledim. Gün gelir kayıp bana ulaşırsın diye, Sonra vazgeçtim, Yıldız olursan ben ulaşamam diye.
Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlara, senin gözlerinde ışıldayan bir çift yıldız gönderirdim.
Bu günde yarın da yüreğin kadar yanındayım, kendini yalnız hissettiğinde elini yüreğine koy ben hep oradayım!
Eğer kalmamışsa sağlam bir dal, içilecek temiz bir su, sarılacak bir el, doğrul yatağından aç pencereni, güneş doğacaktır birazdan.
Haritaya bakıyorum izin yok, kitaplara bakıyorum yüzün yok, sözlüklere bakıyorum ismin yok, birde dönüp kendime bakıyorum, senin benden başka adresin yok.
Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur, kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer, sen o suya yazı yazdın, şimdi güneşin doğmasını bekle!
İnsanlar; çiçekleri severler ama koparırlar, ağaçları severler ama keserler, hayvanları severler ama avlarlar. Birisinin bana "seni seviyorum" demesinden çok korkuyorum.
Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, Sen bazen yaşanacak hayatın cesaret verecek mutluluk yanı, Sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni.
İnsanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar.
Mutsuzluğundan şikayet ediyorsun, başkalarının mutsuzluklarını bir bilsen haline şükredersin.
Neden mutsuzsun dedi. Mutsuz değil, beceriksizim dedim. Sizin gibi, mutlu olduğumu sanmayı beceremiyorum. Hepsi bu!
Bazen kazanacağın mutluluk kaybettiklerinin içinden geçer. Bazen de kazandıklarını kaybettiklerin sayesinde kazanırsın.
Mutsuzluk aniden gelmez onu hazırlayan nedenler vardır.
Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.
Kimseye göstermem üzüntümü. Gündüz gülerim, geceleri yalnız ağlarım.
Bütün mutsuzluklar kardeştir; aynı dili konuşurlar.
En karanlık anlarda bile aydınlığa çıkabilirsiniz yeter ki içinizde umut olsun.
En çok umudunu yitirmek yaşlandırır ruhları, sönük ve yarınsızdır. Acılar avucunuzdaki ölü umudu gömmek istersiniz ama taşlı sokağınızda onu gömecek bir yer dahi bulamazsınız.