İnsanın yaşı kaç olursa olsun, ağlarken hep kimsesiz bir çocuktur…
İkinci şans her zaman iyi fikir olmayabilir. İlkinde yaralayan, ikincisinde öldürebilir…
Eskiden adını duyduğunda bile heyecanlandığın birini bugün gördüğünde hiçbir şey hissetmiyorsan, mutlu olma sırası sende demektir.
Delikanlılık ne racon kesmek ne adam dövmektir, delikanlılık koltuğuna bir ekmek alıp evin yolunu tutmaktır…
Biz kimsenin zorla gönlüne girmeyiz. Adam gibi severiz, sevilmiyorsak gideriz.
Birini sevdin mi vatan gibi seveceksin; ihanet etmeyeceksin.
Herhangi bir erkek sana seni sevdiğini söyleyebilir. Gerçek bir adam ise seni sevdiğini gösterir.
Erkek olmakla, adam olmak farklıdır. Erkekler hislerini belli etmezler. Ama bir adam; gerçekten gerektiğine inanırsa, sevdiğine hislerini belli eder. Dayanamaz çünkü. Hatta duyurmadığı yer kalmaz. Erkek, sevdiğini aldatabilir. Ama adam olan aldatmaz, aldatamaz. Erkek, kaçar. Adam olan sahip çıkar. Adam, kıskanır, ilişkisine sahip çıkar. Erkek, sevdiğinden başka birine ihtiyaç duyabilir. Adam olanın gözü sevdiğinden başkasını görmez, görmek istemez. Bu yüzden, siz kadınlar; bir erkeği değil bir adamı sevin.
Ağlamayınca değil, kadını ağlatmayınca adam olursun.
Sermayeniz adamlıksa, her ticarette başarılı olursunuz.
Sende haklısın adamlığın kadar konuş dedim diye bu susmalar.
Öyle pısırık pısırık yürümeyeceksin, yürürken omzun dik alnın karşıya bakacak, yere bastığın zaman hakkını vereceksin, toprak seni tanıyacak.
Bir erkeğin gölgesine ihtiyacı vardır bir kadının. Kışın sığınağı yazın serinliği ömürlük huzuru vardır. Herhangi bir erkeğin değil ama hani şu adam gibi dediklerinden olmalı.
Gözünü ve gönlünü aynı kişiye teslim eden adam, adamdır.
Biz deli rüzgârların deli dalgaların adamıyız. Sevdik mi destan; kızdım mı katliam oluruz.
Ailesiyle vakit geçirmeyen adam gerçek bir ‘adam’ değildir.
Erkek güzel bulduğu her kadına aşık olur; adam ise yalnızca bir kadına.
Firari saatlerin ardından gelen isyankar sokakların tövbekar evlatlarıyız diye her haksızlığa tahammül edecek halimiz yoktur.