Aşk acısını da öğrendik bu saatten sonra sevmek mi kaldı hayatımızda? Canımızı aldılar sonunda sevmek yok bir daha.
Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke bende; sende gör değil de, emrin olur deseydim sessizce.
Sana derdimi anlatsam kabusların olur sana sevgimi anlatsam içine dert olur bu yüzden suskunluğum bu yüzden sevgiliye susuzluğum.
Kalem kağıda aşık olmuşsa. Bu, kağıda yazılanlardan, benim sana kalemle yazdıklarımdandır.
Elbet senin de canın yanar; ama ben bittikten sonra neye yarar?
Hiçbir kelime, senin adın kadar yer tutmadı dudaklarımda.
Hayatım sessiz bir film gibi oyuncular var ses yok hepsinin sesini kıstım, kendim yaşayacağım hayatımı, artık kimseye ne el nede bel bağlayacağım.
Ya gönlümü al seni sevmesin. Ya aklımı al seni düşünmesin. Ya feryadımı duy gözlerimden hayali silinmesin ya da canımı al boş yere acı çekmesin.
Sevmenin en can alıcı yeri, canımızı alanın alıcısının başkası olmasıdır
Öyle çok şeyde gözüm yok, bir kalbin, birde adının yanına soyadım yeterli.
Bir gecenin kör kuyusunda kalbimi elime aldım, sadece sana feryadım sadece sana beddualarım canımı aldın kalbimi parçaladın
İstediğin zaman lambayı söndür. Senin karanlığını da tanır ve severim.
O bir başkasına sımsıkı sarılırken, nefesi kesilen neden hep ben oluyorum?
Sevgiye koşarak umutları bir bir yakalayarak gittiğim hayatımı gidişlerinle bitirdin sadece canımı değil beni de benden aldın.
Tutuklu kaldığım yer kalbinse, özgürlüğün canı cehenneme.
Sırat köprüsü gibiyim bugünlerde. Gözümden de gönlümden de düşen düşene.
Bazen noktayı cümlenin sonuna değil, tereddüt ettiğin yerde koyacaksın.
Zannetme ki beklemekle usanır yürek. Bir değil bin ömrüm olsa da beklemesini bilirim elbet.