Sensiz olacak bir hayatı istemem garip dünyamda, sensizliği yediremem kendime dinletemem kalbime... Sen benim ilk ve son aşkımsın, sen istemesende...

Sevgiyi bilmeyenler unutur ama sevmeyi bilip de unutmayı bilmeyenler asla unutmaz çünkü onlar sevgiye âşıktırlar... Sevgiye hasretlerdir...

Dertlerim deniz misali durgun ve sessiz, her sessizliği acılar içinde boğuyor nefesimi ve her nefesimde çığlıklarım yükseliyor sensizliğe...

Bu kalp sensiz atmasını bilmiyor, bu beden sensiz sıcaklığı hissetmiyor, gözlerimde hayalin var ağlasam da silinmiyor...

Sana bağlanmak hayata sıkıca tutunmaktır, seni beklemek yarını ümitle beklemek gibidir sevgilim...

Özlemin içimde bir ateş oldu, sensizlik dertlerime yeni bir heyecan oldu, sensizlik benim gözyaşım oldu...

Seni benliğimde sevdim, seni severken ben kendimden geçtim... Sensizliğe ölümdür yeminim, ben seni yaşamak için sevdim...

Seni düşündükçe anlıyorum ne kadar şanslı olduğumu ve seni hayal ettikçe hayal ediyorum güzel günleri...

Güzel sözleri değil seninle güzel olabilecek sözleri yazıyorum sana bir tanem... Sen kelimelere anlam veren güzelliksin...

Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim. Ne zaman hüzünlensem gözlerimi su basıyor. Ve ne zaman seni düşünsem, kalbimin trafiği aksıyor.

Eğer gerçekten birini seversen, onu özgür bırak... Sana ait olmak isterse bir gün mutlaka geri gelecektir, gelmezse de boşa peşinden koşma asla da senin olmayacaktır...

Kötü biri olduğumu söyleyenlerin hepsi sahip olduğum iyi niyetlerimin katilleriydi.

Bazen iyiyim dediğinde daha fazla soru sormaması gerektiğini anlayan insanlara da ihtiyaç duyarsın.

Benim devrimini gerçekleştiremediğim, emperyalist kalbinde, kaç faşist pezevenk şimdi, yönetime el koyuyor?

Gönlümün meclisinde herkes konuşsun istemem, kimse müdahale etmesin aşka. Yer gök şahidimdir ki siyasi görüşüm yoktur senden başka.

Her seni kaybedişimde, bir duble rakıdaydı avuntular, yada kavun kokusu teninde, mezeye dönüşen sevişmelerimizdi.

Boynu bükük duruyorsam eğer; içimden öyle geldiği için değil, yüreğimden gidenler olduğu içindir!

Avuç dolusu gözyaşıyla yıkanmış bir Aşk’tık biz, ve kucak dolusu hoşçakalların gözünden düştük.

Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır. Her gecenin bir sabahı vardır.

Bazen sen bile “vay be!” dersin kendine; tek satırlık adamları nasıl roman yapmışım gönlüme.