Sana verebileceğim pek bişey yok aslında; çay var içersen, ben var seversen, birde yol var gidersen.
Sen istediğin kadar unutucam diye uğraş, nasılsa bir şarkı çalar kulağına bir yerlerden ve tekrar hatırlarsın.
Senin neler yaşadığını bilemem. Ama yaşayacaklarına ortak olabilirim.
Aşık olduğun kişi hep başkasına aşıktır. Zaten sende nedense hiçbir zaman sana aşık kişilere aşık olamazsın.
Sevgi zayıflıktır derdi hep babam, belki haklıydı da. Yeniden başlamak istiyorsan güçlü olman gerek, sevdiklerini unutman gerek.
Artık hep hayal ettiğimiz yeni bir başlangıcı değil; Hiç düşünmediğimiz mutlu bir sonu istemeliyiz.
Şarkılara neden “parça” dendiğini biliyor musun? İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik yanını tamamlıyor.
Fazla abartmayın. Çünkü yerlere göklere sığdıramadığınız aşk, bir gün bir hoşçakala sığacak.
Eğer yağmur yağınca içeri gireceksen, seninle gitmem uzak ülkelere.
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
Herkes dış görünüşünü beğenebilir, ama birinin seni sevmesini ve yanında kalmasını sağlayan şey, karakterindir.
Eğer dönüp gittiğinde arkandan gelmiyorsa, o zaman dönüp giderek doğru şeyi yapmışsın demektir.
Daha iyilerine layıkmışım. Kendim için doğru kararlar verebiliyor olsam senle ne işim olur zaten.
Her ne bekliyorsan bu saatte gelmez, hadi yat artık. Hem uyumak, bir çeşit unutma biçimidir.
İlk özür dileyen en cesurdur, ilk affeden en güçlü, ilk unutan en mutlu.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben; gözlerinin daldığı yerdeyim.
Nerede aşk varsa, orada mutlaka bir de yalnız biri vardır.
Bazen “o” senden daha fazla mutlu olsun diye, mutsuzluğu göze alabilirsin. Hatta çok güzel
Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz. Sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.