Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.
Anlamaya başlıyorum, inanmayı yitirmek pahasına.
Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.
Ölüm kendinden önce bana yalnızlığını yolladı.
Pişman değilim yaşadıklarımdan, Öfkem belki de yaşayamadıklarımdan…
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali. Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet.
Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında…
Önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır.
Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.
Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.
Dörtnala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.
Kim bilir. Masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.
Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için... Yok bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.
Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…
Antepliler silahşor olur, uçan turnayı gözünden, kaçan tavşanı ard ayağından vururlar.