Geldiğin zaman boşluk dolduran değil, gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol.
Her zaman doğruyu söyle ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın
Ben seni bir nisan yağmurunda, Ilgıt ılgıt esen rüzgarların gelincikleri okşayıp, bir kış günü kar altındaki buğday tanesinin, güneşi özlediği gibi seviyorum.
Ben sende imkansızlıkları sevdim fakat asla umutsuzlukları değil.
Ben, seni gözlerimi kapattığımda değil, gözlerimi açtığımda görmek isterim.
Gülü öylesine sevmelisin ki; soranlara dikeni yok diyebilmelisin.
Seni seviyorum, diyen dillere değil, senin için ağlayan gözlere inan.
Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk ise gözbebeğin kadar yakın olsun, umutların gerçek gerçeklerin, mutlulukların sonsuz olsun.
Eğer bir gün biri senin için, ismini güneşe buzlarla yazabilirse, bil ki o seni benden daha çok sevmiştir.
Bulunduğun kıyıdan ayrılmazsan okyanusun ötesindeki adalara asla ulaşamazsın
Gülmek için mutluluğu beklersen tebessüm bile edemeden ölürsün.
Şu an hayatta olmamın çok güzel bir nedeni var, Bu nedende yüreğimdeki sensin.
Kuyruklu yıldızlar vardır; Yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya. İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç. Ben gördüm o da sensin bitanem.
Hangi ruh duydu seni benim kadar derinden, hangi gönülde yandın böyle yangınla sen, ya benim gözlerimdi seni bambaşka gören, Ya başkası bırakıpta geçmiş seni görmeden.
Ağlasam çizgi, çizgi, gözyaşlarım sana değilmiş gibi, beklesem, zamansız, dünsüz, yarınsız gelmeyişini, silinmiyor hüzünlerim, Seni seviyorum.
Yeşile inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise sana inat seni hala sevmekteyim inat bu ya seni hep seveceğim.