Her kim mescide cemaatle namaz kılmak için gelirse, her gelişi için Allah ona cennette özel bir mükafat hazırlar.
İlim öğrenmek için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.
Kalbinden tam bir sadakatle Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de Allah'ın resûlü olduğuna şehadet eden bir kimseyi Allah, cehennem ateşine haram kılar.
Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
Akıllı kişi nefsine hâkim olup ölümden sonrası için iş yapandır. Açız(akılsız) kişi ise nefsini arzularına tabi kılıp sonrada Allah'a karşı Temennide bulunandır.
Şu dört şey kime verilirse, dört nimetten mahrum kalmaz:
Sabırlı ve temkinli davranmak Allah’tan; acele etmek ise şeytandandır.
Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.
Amellerin en hayırlısı sevdiğini Allah için sevmek buğzettiğine de Allah için buğzetmektir.
Fuhuş yeryüzünde yaygınlaşınca yer sarsıntıları (depremler) olur. İdareciler halka zulüm ve haksızlık yaptıklarında yağmurlar kesilir (Kuraklık ve kıtlık başlar). İslam toplumunda yaşayan gayr-ı müslimlere verilen sözler (taahhütler) yerine getirilmediğinde de düşman, Müslümanlara galip gelir.
Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın" buyurmuştur.
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.
Allah(cc)’a iman ettikten sonra en üstün akıl, bir hakkı terk etmeden, halkla geçinebilmektir.
İman ikiye ayrılır; yarısı sabır ve yarısı da şükürdür.
Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık için savaşan bizden değildir.
Yönetimlerini bir kadının eline veren toplum hiçbir zaman kurtuluşa eremez.
Daha vakti var, ilerde yaparım demek, şeytanın mü’minlerin kalplerine bıraktığı bir vesvesedir.