Savaşma seviş, sevişirken zaten savaşıyorsun.
Sevgilim, seni TV kumandasından, futbol topundan, pazar gazetesinden çok daha fazla sevdiğimi söylemiş miydim.
Bunu iyi belle Cehennem buz tutuncaya kadar seni seveceğim.
Dokuz kere sev, onuncu olayım, gerçekten sev, sonuncu olayım.
Bırakıp gittin beni. Seni unuttum sanma, zaman alışmayı öğretti belki ama unutmayı asla.
Ben ona baktım, o bana baktı, şimdi dört çocuğa bakıyoruz.
Benim canıma ‘tak’ etti, sen de ‘tık’ yok.
Sevgilim duygularım vişne kaymak yani karmakarışık.
Seni sevecektim kıskanacak el üstünde tutacaktım kendimi sana sevdirecek bana bağlayacaktım ip koptu.
Allah`ım kendim için birşey istemiyorum, sadece anneme elma yanaklı, bal dudaklı, sütun bacaklı bir gelin nasip eyle.
Biri sizi seviyorsa, gidin ve bu suça ortak olun.
Deprem gibi girdin gönlüme, fay hattı çizdin beynime, enkazlar bıraktın kalbimde, artçılar hala devam etmekte.
Erkekler neden evlenemeyecekleri kadının peşinden koşarlar? Köpeklerin kullanamayacakları otomobillerin peşinden koşmaları gibi.
Eline almış bir çiçek sevecek sevmeyecek. Ah, koca sersem çiçek nerden bilecek
Para için evlenme, borç almak daha hesaplıdır.
Ona kalbimi verdim saklasın diye, buzdolabına koymuş salak kokmasın diye.
Aşkım seni seviyorum! Ama parayı daha çok. Lakin paranın ne önemi var, mühim olan miktarı!
Aşkımızın suya düşeceğini bilseydim balık olurdum.
Düşen bir yaprak görürsen, Beni hatırla sevgilim, Biliyorsun seni ben Sonbaharda sevmiştim.
Kalbimiz navigasyon cihazı değildir, götürdüğü her adrese gitmemeliyiz.