Ağlamak gözlerdeki yaşı boşaltır, acın ise hep taze kalır.
Çok farklı bir durumdur ayakkabısı yırtık bir çocuğun okulda gün boyu ayakkabısını saklamaya çalışması.
Gül şimdi ağlayan gözlerime bakarak gül. Yarınların için gül çektiğim acılar için gül sen hep gül beni düşünme gülüm.
Hayatta sevmem’ dedin ya, bunun ahireti de var, umutlanıyor insan işte.
Sen beni kandırmadın, ben sana inanmayı seçtim. Hepsi bu.
Sen kalmaya bir neden bulamadın ya, ben ölmeye ne bahaneler bulurum şimdi.
Ah be çocuk ah. Seninki, masalda ki pamuk prensese âşık olmak değil. Uyutulduğun ninnideki bostana giren danaya yüreğini vermek…
Kimine git dersin değerli olursun, kimini canından çok seversin gereksiz olursun.
Kahve falında balık para demekse; en büyük hazinemdir gözlerindeki okyanus.
Bilsem ki bir daha hiç dönmeyecek, bilsem ki gözyaşım hiç dinmeyecek, utanmam sıkılmam mutsuzluğuma, şimdi sensiz cehennemde yaşlanacağım.
Arada bir yokluyorsun sol yanımı. Öyle bir seni seviyorum dedin ki inan olsun kalbime indin.
Önemli olan şu ki insanlardan uzaklaştığında hayatlarına devam ederler geri dönmeni beklemezler.
Bence sen aşkı sadece çok sevmek olarak algılıyorsun. Oysa karşılıklı sevmektir aşk… Karşılıklı sevmek ve kavuşamamaktır.
Güzel olsan da kalmaz bu dünya mecnun olsan da güvenmem artık sana artık herkes kendi yoluna ben seçtim yolumu sana elveda.
Başkasını sevmen, bana acı verir mi sandın? Sen beni de sevmemiştin ki zaten. Çocuktum işte, öyle inanmıştım ki döneceğine.
Adın ki en güzel kelimedir dağarcığımda ne zaman ansam; kelimelerim kendini asar darağacında.
Eyvallah ne güzel bir sözdür. Bazen kabulleniş, bazen boş veriş, bazen yol veriş; ama sonunda hep bir rahata eriş.
Depozitolu bir yalnızlıktı benimkisi. Kim alsa geri getirdi.